Web Platformuma Hoşgeldiniz !
 Kardiyoloji ve Tıp odaklı içeriklerimi düzenli olarak sizlerle buradan paylaşmaya çalışacağım...


Kalp Sağlıgımız için bilmemiz gereken faydalı bilgiler

Merhaba, yaşlanmak, zamana karşı kazanılamayan bir savaş gibidir adeta. Ancak, yaşlanırken sağlıklı bir kalbe sahip olabilirsiniz. Bunun için yapmanız ve dikkat etmeniz gereken noktaları özetlemek istiyorum. Kalp hastalığını önlemek için neler yapabiliriz?
Yaşlanmak durdurulamaz, ama yaşam düzeni değiştirilir
Yaşlanma sürecinde, vücudumuzda bulunan organların fonksiyonlarında değişiklikler olmaya başlar. Organ fonksiyonlarının bozulması, doğal çalışma ortamında bir diğer organı da dolaylı olarak etkilemektedir. Son yıllarda, yapılan bilimsel araştırmalar bu konuda yoğunlaşmış olup, farklı ve birbirini etkileyen organların hastalıklarının tedavi seçenekleri üst sıralarda olmaya başlamıştır. Bu duruma en iyi örnek, kalp ve damar hastalıklarıdır. Hipertansiyon – kalp birlikteliğinde olduğu gibi; damarsal başlayan bir hastalık, zaman içerisinde kalp fonksiyonlarını da bozmakta ve ileri dönemde de kalp yetmezliği gibi çok ciddi bir soruna neden olabilmektedir.
Yaşam düzenimizde yapabileceğimiz basit değişiklikler sayesinde, yaşlanırken kalbimizi korumamız mümkün, size bu konuda önerilerim;
  1. Aktif bir yaşamı benimseyin: Kalbimizin, yaşlanma süreci içerisinde pompalayabildiği kan miktarı zaman içerisinde giderek azalır. Düzenli yapılan egzersizler ile, pompalanan kan oranı üst sınırlarda tutulur. Her yaşa uygun egzersizlerin olabileceğini hatırlatmak isterim. Bu egzersizlerin hangileri olduğu konusunda bilgi almak için, kalp hastalıkları uzmanına muayene olmanız yeterlidir. Önerilen egzersizler sayesinde, vücut ağırlığınız ve kan basıncınız normal sınırlar arasında kalır.
  1. Dengeli beslenmeye dikkat edin: Dengeli ve ölçülü beslenme uygulamaları son zamanlarda uygulanan diyetlerin yerini almaya başlamıştır. Diyet yerine, yaşam ve beslenme biçimi değişiklikleri olarak kabul edilen bu uygulamar sayesinde, yorucu ve yıpratıcı diyetler artık eskisi gibi rağbet görmemektedir. Bu beslenme biçimleri arasında en revaçta olanı ise Akdeniz Tipi Beslenme yöntemidir. Akdeniz Tipi Beslenme hakkında detaylı bilgi için Google’da arama yapabilirsiniz.
  2. Sigara içmeyi bırakın: Bu pekçoğumuz için verilmesi ve uygulaması oldukça zor bir karardır. Ancak, yapılan bilimsel çalışmaların tamamı; sigara tüketiminin kalp ve damar hastalıkları ile olan belirgin ilişkisini ortaya koymuştur. Özellikle, ateroskleroz (damar kireçlenmesi) sürecinde olan etkileri nedeniyle sigaranın bir numaralı düşman olduğu kabul edilmektedir. Ateroskleroz, özellikle damar tıkanması (akut ve kronik periferik arter – atardamar – hastalığı), felç (strok, inme) ve kalp krizi (myokard infarktüsü) durumlarına neden olmaktadır.
  3. Sağlıklı vücut ağırlığında olun: Sigarayı bırakmak kadar zor olan bir diğer konu ise; sağlıklı vücut ağırlığı sınırları içerisinde olmak. Özellikle, son yıllarda, fast-food gıdaların daha fazla oranda arttığını göz ardı etmemek gerekir. Adeta metropollerin yaşam biçimi haline gelen bu beslenme alışkanlığı, insan sağlığını olumsuz şekilde etkilemektedir. Aşırı kilo almanın (obezite) en temel nedenleri içerisinde yer alan fast-food beslenme sonucunda, kalp ve damar hastalıklarında son yıllarda belirgin artış saptanmıştır. Rakamlar oldukça ürkütücü boyuttadır. Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), kalp ve damar hastalıklarının insan sağlığını etkileyen hastalıkların en başında yer aldığını belirtmektedir. Sağlıklı vücut ağırlığı için; daha öncede belirttiğim gibi uygulaması zor olan diyetleri uygulamak yerine, yaşam ve beslenme biçimi değişikliklerini kabul etmeyi benimsemenizi öneririm. Özellikle, hipertansiyon ve Diabetes Mellitus (şeker hastalığı) olanların bu konuda hızlı davranmaları gerekmektedir.
  4. Kronik hastalıklarınız varsa, kontrol altında olun: Bu durum, az önce bahsettiğim hipertansiyon ve şeker hastaları için özellikle önemlidir. Kontrol edilmeyen hipertansiyon ve şeker hastalığı; en az kanser kadar tehlikelidir. Sinsi bir şekilde, ortaya çıkan bu durum bazen geri dönüşsüz veya ölümcül durumlara neden olabilmektedir.
  5. Düzenli olarak kontrollere gelin: Düzenli olarak, takip ve kontrol edilen hastaların, kalp ve damar hastalıklarının erken teşhisi daha kolay olmaktadır. Bu sayede, ciddi sorunlar ortaya çıkmadan gerekli önlemler alınmış olur.
  6. Kendi vücudunuzu dinleyin: Özellikle, yaşlanma süreci içerisinde vücudumuza olan ilgimiz giderek azalmaktadır. Bunun sonucunda da çeşitli belirti ve bulguları göz ardı ederiz. Ancak, bunlar bazen önemli olmaktadır. Bu nedenle özellikle; nefes darlığı, göğüs ağrısı, açıklanamayan halsizlik, aniden ortaya çıkan egzersiz güç kaybı, kalpte çarpıntı, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi gibi belirtilerin ortaya çıkması halinde uyanık olun. Bu belirti veya belirtilerden birkaçının olması halinde, erkenden konusunda uzman bir doktora müracaat edin. Önemli olan bu belirtiler, daha ciddi bir hastalığın habercisi niteliğindedir.

Yazımın sonuna geldim. Basit ve net bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Konu ile ilgili olarak soru sormak isterseniz

Yorum Gönder

0 Yorumlar